Her milli konuyu sırnaşarak çözeceklerini zannediyorlar
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ağır konuştu: “7 yıldır iktidarda, suç olan bölücü tasavvurlar ve girişimler el değiştirerek AKP tarafından temsil edilmeye başlandı. Milli meseleler sulandırılmaya çalışılıyor.”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 60. Hükümet’in TBMM’den güvenoyu alışının 2. yılı nedeniyle yaptığı açıklamada, 7 yıldır iktidarda olan AKP zihniyetini eleştirdi. Bahçeli, “AKP iktidarıyla geçen her gün kaybedilmiş olacak, Recep Tayyip Erdoğan olduğu sürece sorunlar hiç bitmeyecek” dediği açıklamasında özetle şu görüşleri dile getirdi:
Müflis siyasetçi kurnazlığı: Türkiye’yi karanlık bir tünele sokan iktidar partisinin, kendi aymazlıkları ve siyasi yeteneksizlikleri sonucunda ortaya çıkan olumsuzlukları, hakkında açılan kapatılma davasına bağlamaya çalışması ise müflis siyasetçi kurnazlığı olarak hatırlanacaktır. Türkiye, sanal gündemlerin ve hayali hedeflerin peşinde sürüklenmektedir.
Gerilim politikasıyla ayakta: Türkiye’nin hayrına ciddi hiçbir icraat yapmayan AKP, içi boş sloganlarla milleti aldatmayı ve gerilim politikalarıyla ayakta kalmayı sürdürmüştür. İçten-dıştan gelen baskı ve telkinler karşısında tam teslimiyet hali gösteren hükümet, millet ve devlet hayatımızın bütün direnç ve emniyet mekanizmalarını zayıflatmaya çalışmıştır. Milli güvenlik kavramları ve milli meseleler sulandırılmaya çalışılmıştır.
İmralı işbirliği: Hükümet bu dönemde silahlı teröristle pazarlık aşamasına geçmiş, İmralı ve Kandil, hükümetin işbirliği yaptığı adresler arasına girmiştir. Hükümet, TBMM’nin sınır ötesi operasyon için verdiği yetkiyi kullanmaktan kaçınmış, terörü inlerinde vurma cesaretini gösterememiştir. Siyasi çözüm adı altında tezgâh altı görüşmeler bir yandan devam ederken bölücü terör dağda kanlı eylemlerini, şehirde ihanet provalarını sürdürmüştür. Kan ve gözyaşı üzerinden hükümetle el altından pazarlık yapılmaya başlanmıştır. Suç olan bölücü tasavvurlar ve girişimler el değiştirerek AKP tarafından temsil edilmeye başlanmıştır. Etnik bölücülüğün siyasi arenaya taşınması ve bölücü terörün kanlı yüzünün yeni bir maske ile Türkiye’nin karşısına çıkarılması için “açılım,” ve “fırsat” adı altında seferberlik başlatılmıştır. Fırsat adı verilen bu çözülmede; TRT’de Türkçe dışındaki dillerde yayının başlatılması sürecinin, eğitimde ikinci dilin resmileştirilmesine ve oradan İmralı canisini de içine alacak geniş kapsamlı bir af ile terörün ve teröristlerin aklanarak, döktükleri kanın AKP eliyle temizlenmesine doğru yol alınmıştır.
El altından pazarlık
Ara istasyon: İmralı’daki infaz şartlarının gevşetilmesi, buranın bir misafirhaneye dönüştürülmesi çabalarının arkasındaki niyet, bu sürecin teslimiyetle sona erecek yol haritasının ara istasyonları olarak görülmeye başlanmıştır. El altından yürütülen bütün pazarlıklar, hükümetin terörü ve bölücülüğü yok etmek yerine meşrulaştırarak aklamayı tercih ettiğini gösteren emarelerdir.
Cepheleşme devlete sıçradı: İktidar ile ana muhalefetin beslenme ve yaşama alanı olan kutuplaştırma siyaseti devam etmiş, cepheleşme devlet yapılanmasına da sıçramış, hukukun siyasete, siyasetin hukuka karıştığı bulanık ortam geçen 2 yıla hâkim olmuştur. Hükümet, sorunları örtmek ve ötelemek için kontrolü altına aldığı sözde aydın, yandaş medya ve işbirlikçi çevrelerle saf tutmuştur. İşbirliğine yanaşmayan medya sektörüne tehditler yağdırarak şantajlara başvurmuştur.
Argo üslup: İktidar partisinin her milli konuyu taviz vererek, sempatik görünerek ve sırnaşarak çözeceğini zannetmesi ilave geri adımları doğurmuştur. Bu yaklaşım, ülkemizi sürekli tek taraflı taviz vermeye mahkûm hale getirmiştir. Başbakan’ın gayri ciddi tavırları, argo üslubu ve sergilediği sorumsuzluklar, aslında AKP zihniyetinin basit siyaset ve köksüz devlet anlayışının gerçek ve tam bir izdüşümü olarak tarihe geçmiştir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.