‘Bana para verdiler git sık dediler, sıktım’ Olayların provokasyon olduğuna ilişkin bir iddia da silah çeken T.G. ile başka bir sokak sakini tarafından ortaya atıldı. Olaylara tanık olan bir sokak sakini, “Çatışmalardan bir gün önce akşam saatlerinde buraya siyah renkli bir cip geldi. İçinden inen biri, DTP’li gruba silah çekenlere para ile silah verip gitti” dedi. Tüm mahallede konuşulan bu iddianın yankısı sürerken silah çektiği gözaltına alınıp daha sonra serbest bırakılan şüphelilerden T.G.’nin gözaltına alınmadan kısa bir süre önce gazetecilere verdiği röportajda, “Bana verdikleri parayı sen de ver 500 TL. İstediğin adamı rehin alayım” dediği ortaya çıktı. Kendisini “sokakta gezen bir çöpçü” olarak tanıtan T.G., “Ben ekmeğime bakarım. Gerginlik varmış, yokmuş bana ne... Para verdiler, dediler git, sık... Ben de gidip kuru sıkı attım” dedi. Kurusıkılar aynı marka Bursa’dan bir ay önce mahalleye taşındığı belirlenen T.G., milliyetçi duyarlılıklarıyla bilinen vatandaşların takıldığı “Kemalpaşalılar Kahvesi”ne gidip gelen biri... Aşırı milliyetçi görüşlere sahip olan T.G., çevresinde demokratik açılım sürecine olan sıkı muhalefetiyle biliniyor. DTP’li gruba silahla karşılık veren 3 şüphelinin elindeki tabancanın aynı marka ve özellikte olması dikkat çekti. |
15 Aralık 2009 Salı
Saldırgandan korkunç iddia
Muş'ta esnaf göstericilere ateş açtı 2 ölü
Muş'ta çıkan olaylarda 2 kişi öldü, 8 kişi yaralandı... Muş'un Bulanık ilçesinde bir esnaf, işyerini ve arabasını yakmak isteyen göstericilere ateş açtı... Bulanık Belediye Başkanı Ziya Akkaya, halkın panik içinde olduğunu ve işyerlerinin ateşe verildiğini açıkladı... Muş'un Bulanık İlçesi'nde kapatılan DTP’nin ilçe binası önünde yapılacak basın açıklamasına katılanlar, işyerlerini ve polisi taş yağmuruna tuttu. Yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı gösteriler sırasında 2 kişi öldü, 8 kişi yaralandı. Bulanık’ın Aslanpaşa Caddesi'nde kapatılan DTP’nin ilçe binası önünde basın açıklaması nedeniyle bazı esnaflar işyerlerini açmadı.
Bugün saat 11.00 sıralarında yaklaşık bin 500 kişinin katıldığı toplantı başlamadan bazı gruplar, açık olan işyerlerine saldırdı. Çevrede önlem alan polis, göstericilere engel olmak için tazyikli su ve gözyaşartıcı bomba kullandı. Atılan taşlarla açık olan bankaların ve işyerlerinin camları kırıldı. Bu sırada esnafın açtığı ateş sonrası 2 kişi öldü. Göstericilerden 150 kişilik grupla polis arasında çıkan çatışmada çok sayıda gösterici yaralandı. Olaylar sırasında Ak Parti binası da taşlanırken, bir grup gösterici de bir dershaneye girerek, hasar verdi. MANİFATURACI DÜKKANINA SALDIRAN GÖSTERİCİYİ ÖLDÜRDÜ Saat 12.00 sıralarında Şehit Üsteğmen Suat İsakoğlu Caddesi'nde manifaturacılık yapan T.B., iddiaya göre işyerini ve otomobilini tahrip ettikten sonra yakmak isteyen göstericilerin üzerine tabancayla ateş açtı. Açılan ateş sonucu yaralanan 1 kişi kaldırıldığı hastanede öldü. Olaylar sırasında yaralanan 6 kişiden 2'si Muş Devlet Hastanesi'ne ambulansla nakledildi. Bulanık Devlet Hatanesi'nde ise 4 yaralı tedavi altına alındı. Çatışmaların yer yer devam ettiği Bulanık ilçesine çevre il ve ilçelerden takviye kuvvet gönderildi. DÜKKANLAR ATEŞE VERİLDİ Bulanık Belediye Başkanı Ziya Akkaya, Bulanık’taki olayların hala sürdüğünü ve dükkanların ateşe verildiğini söyledi. Halkın panik içinde olduğunu, kimsenin dışarı çıkamadığını vurgulayan Akkaya, çıkan olaylarda ölülerin olduğunu belirterek ‘Güvenlik güçleri geri çekildi. Biz müdahale gücüne sahip değiliz’ dedi. |
14 Aralık 2009 Pazartesi
Türkiye kaygılı...
Bahçeli, 'Küçük bir kıvılcım büyük hadiseye yol açar’ MHP, “1000 yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat mitingi”nin ilkini Tandoğan’da yaptı. Birlik ve beraberlik mesajları veren Bahçeli, “Başkaları sokaktayken, biz iktidarda olacağız” dedi MHP’nin Türkiye genelinde gerçekleştireceği mitinglerinin ilk durağı Tandoğan Meydanı oldu. “1000 yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat mitingi” nde konuşan, birlik, beraberlik mesajları veren MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin mesajları şöyle: EN KARANLIK DÖNEM: Türkiye son yedi yıldır AKP iktidarı ile can çekişmektedir. 7 yılda aziz milletimizin sosyal dokusu ağır yara almıştır. Kamplaşma ve kutuplaşmalar derinleşmiştir. Çatışma dinamikleri her alana yayılmıştır. Devlet kurumları kuşatılmış, siyaset kurumu kirlenmiştir. Milletimiz daha yoksul, daha çaresiz, daha umutsuzdur. Ülkemiz, bunlardan çok daha ağır, beka düzeyinde tehditle karşı karşıyadır. Bu sorunun adı; bölücülük ve terördür. Vatan evlatlarının şehadetleri sürmektedir. Bu hafta hain bir saldırı, yedi kahramanı aramızdan aldı. Dosta güven verdiniz, düşmana korku saldınız. Siz ‘Şehitler ölmez’ diye bağırdıkça, birileri huzursuz oldu. ‘Vatan bölünmez’ diye haykırdıkça, birileri rahatsızlık duydu. Bu tavrınızla, Türkiyelilik zırvasına dur dediniz. Askeri yan gelip yatmakla itham eden zihniyete ‘dur’ dediniz. Şehide ‘kelle’, katile ‘sayın’ diyen çürümüş anlayışa ‘dur’ dediniz. Açılım denen yıkımın taşeronlarını rahatsız ettiniz. AÇILIMDAN VAZGEÇ: Öyle bir inançla haykıralım ki, Washington, Erbil, Erivan, Kandil, İmralı ve Söğütözü titresin. Erdoğan’a sesleniyorum: Başbakan’sın, yürütmenin başısın. Tüyü bitmemiş yetimin hakkından sorumlu sensin. Kefil olman gereken kanlı teröristler değildir. Başbakan’san gereğini yap ve açılım denen yıkımdan vazgeç. Kimlikleri kaşıdın ve yeterince kanattın. PKK’nın yapamadığını sen yaptın. DEMOKRATİK BİR HAK: Türkiye’nin ve Türk milletinin etrafındaki çember daralmıştır. Bu tablo karşısında, buhranın mimarı Başbakan Erdoğan’a göre terörü İmralı’dan yönetmek, Peşmerge ile kucaklaşmak, PKK’yı aklamak, bayrağı çiğnemek, polisi taşlamak, evleri, dükkanları yakmak ve Mehmetçiği şehit etmek “demokratik bir hak” tır. Al bayrağı yerden kaldıran coşkunun adı “tahrik”, “terörü bitir” demek, teröristin teslim alınmasını istemek, kanla beslenmek, şehit cenaze törenleri ve şehadete sahip çıkmak ise kışkırtmadır. Bunun bedelini Başbakan Erdoğan ve kadroları mutlaka ödeyecektir. MHP’nin nefesi iki eli bu şebekelerin yakasında olacaktır. Hesap sorma zamanı gelmektedir. BU MİLLETİN ADI TÜRK MİLLETİDİR: Bu milletin adı, parçalamaya çalışan Başbakana inat “Türk milleti” dir. Bu milletin adı, bölmeye uğraşan Avrupa’ya inat “Türk milleti” dir. Bu varlık, etnik kalıntı değildir. Kabile artığı, aşiret bozuntusu değildir. Hakkarili ne ise, Edirneli odur. Tuncelili ne ise, Denizlili odur. Diyarbakırlı ne ise, Ankaralı da odur. Hepsi bir milletin eseridir. Biz köklere, kökenlere bakmaz, inançlara, mezheplere ayırmayız. Bunun adı ve tanımı bölücülüktür. Bölücüyü dağda ve ovada aramaya gerek yoktur. Bölücü hükümettedir, iktidardadır. HERKES TARAFINI SEÇSİN: Gelişmeler, önümüzdeki dönemin taraflarını netleştirmiştir. Artık, herkesin tarafını belli etme zamanı gelmiştir. Bir yanda, AKP ve işbirlikçi çıkar çevrelerinin koalisyonu vardır. Diğer yanda, milletini karşılıksız seven Türkiye sevdalıları. Bir yanda, siyasi ikbal ve menfaat için tahrik edenler vardır. Diğer yanda Türkiye’ye talip olan Milliyetçi Hareket vardır. Artık karar anı gelmiştir. Herkes tavrını belirlemek zorundadır. Aksi halde yarın çok geç olacaktır. TAHRİKLERE DİKKAT EDECEKSİNİZ Türkiye gergin, kaygılı, öfkeli, huzursuz ve tedirgindir. Küçük bir kıvılcım, telafisi mümkün olmayan hadiselere neden olur. Bu nedenle önümüzdeki süreç dikkat, sağduyu ve akıl gerektirmektedir. Türk milleti müsterih olsun. Milliyetçi Hareket çatışma için değil, kardeşlik vardır. Ancak, milli varlık tehlikeye düşerse gereğini yapmaya da hazırdır. Unutmayalım ki bu mücadelede, içinde bulunduğumuz hassasiyet, tarihin milliyetçi harekete kazandırdığı tecrübe bize ihanetlere karşı dikkat, fitnelere karşı uyanıklık, tahriklere karşı sükûnet tavsiye etmektedir. Sokaklarda arayacağımız geleceğimiz yoktur. Biz, başkaları sokakta iken, iktidarda olacağız ve terörü devlet gücü ile yeneceğiz. Tahrik ve tertiplere dikkat edeceksiniz. YIKILMADIM, AYAKTAYIM MHP lideri Devlet Bahçeli, mitinge katılanlara şöyle seslendi: “Yüreğinizle, gönlünüzle geldiğiniz bu toplantı, tarihi bir kucaklaşmadır. Bu muhteşem manzara, Türk milletinin şahlanışının işaretidir. ’Yıkılmadım ayaktayım’ demek için toplandınız. Bu ayrılmak, bölünmek istemeyenlerin doğruluşudur. Engelleri aşıp Tandoğan’a toplandınız.“ MHP MİTİNGİNDEN NOTLAR ‘Kürt-Türk kardeş PKK kalleş’ sloganları atıldı MHP yönetiminin bir haftadır süren “Meteorolojik” endişesi, kısmen de olsa gerçekleşti. Ama yağmur, muhalefet partisinin ilk mitingini zaman zaman zorlaştırsa da, Tandoğan Meydanı’na toplanan binlerce kişiyi yıldırmayı başaramadı. MHP’nin, açılıma karşı ilk mitinginden izlenimler şöyle: YOĞUN GÜVENLİK: Mitinge ağırlı olarak Ankara’dan ve İç Anadolu bölgesinden katılım oldu. Partililer sabahın erken saatlerinden itibaren Tandoğan Meydanı’na akın etti. Meydan miting öncesi patlayıcı madde uzmanı köpekler tarafından da kontrol edildi. Mitingde 2 bin 500 polis görev aldı. MEYDAN DOLDU: Yaklaşık 50 bin kişilik Tandoğan Meydanı’nın tamamı miting başlamadan önce doldu. Ellerinde Türk bayrakları ve parti bayrakları taşıyan partililer sık sık, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganı attı. Çevredeki bazı binalara Türk bayrakları asıldığı görüldü. SLOGANLAR: Mitingde grupların Türk bayrağı açarak en çok attıkları sloganlardan biri de, “Türk Kürt kardeştir, PKK kalleştir” sloganı oldu. İlgi çeken pankartlardan biri de, “Bütün Türkler bir ordu/Katılmayan kaçaktır/ Kürdü Türkten ayıran/şerefsiz ve alçaktır” oldu. Meydanda “Var ol” dövizleri taşıyan kalabalık sık sık “Ne mutlu Türküm diyene” diye sloganlar attı. SAHNEDE SEMAH: Miting öncesinde “Nefes nefes Anadolu” grubu kalabalığı türküler ve folklor oyunlarıyla coşturdu. Aşık Sefai’nin yönetimindeki grup Türkiye’nin 7 bölgesinden türküler ve folklor oyunlarını sahneledi. Adıyaman ve Elazığ yöresine ait folklor oyunları büyük alkış alırken, sema ve semah gösterilerinin de miting programına dahil edilmesi dikkat çekti. BAHÇELİ YÜRÜYEREK GELDİ: Bahçeli taşınmış olmasına karşın aynı semtteki eski evinden, miting alanına yürüyerek geldi.yaptılar. Bahçeli, promter kullandı. Bahçeli, konuşmasını sahneye yerleştirilen iki cihazdan okudu. ALEVİ KADINLARDAN DESTEK: Alevilerden de “1000 yıllık kardeşliği yaşa ve yaşat” mitingine destek geldi. MHP’li milletvekiller mitinge eşleriyle birlikte katıldı. ‘NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE’ Atatürk’ün sesinden “Ne mutlu Türküm diyene” sözleri de meydanda büyük coşkuyla karşılandı. YAĞMURUN BEREKETİYLE GİDİN Yoğun yağmura rağmen mitinge gelen MHP’liler alandan ayrılmadılar. Bahçeli yağmura karşın alandan ayrılmayan partilelere teşekkür ederken, “Yağmurun bereketiyle gidin” dedi. ‘Gönlümüz Reşadiye Dağları’nda kaldı’ sözü ağlattı Mitingde alanın ön sıraları gaziler ve engellilere ayrılırken, bazı şehit aileleri de döviz açarak mitinge destek verdi. Bahçeli’nin konuşması sırasında Habur olaylarına değinmesi meydanın “yuh” çekmesine neden olurken, konuşmada Erdoğan’ın isminin geçtiği bölümler de sık sık ’yuh’landı. Bahçeli’nin “Bu hafta hain bir saldırı, 7 kahramanı aramızdan aldı. Gencecik yedi fidanımızı Tokat’ta şehit verdik. Teröre kurbanı gencecik kızımızı hakka uğurladık. Gönlümüz Reşadiye’nin dağlarında kaldı. Gözyaşımız sel oldu, aktı” sözleri mitingdekilere gözyaşı döktürdü. |
11 Aralık 2009 Cuma
Tek çare birlik olmak
Sürünürsün…. Biz söyledik yıllarca haykırdık;Sizler dinlediniz. Çobanın çaldığı kavalı Sürünün dinlediği gibi. Sürü otlarken,yanık yanık çalan Kavalı dinlediği gibi. Vakit daraldı artık Bak almaz isen tedbir Kurtaramaz sonra seni Hiçbir tedbir… Sonra ah! .. çekmek fayda etmez Gardaşım. Kopukluğun bedeli Bu kadar hafif değil. Sonra Rezil olursun rezil. Tek çare birlik olmak Sarılmak bayrağına Sahip çık sahip Türk İslam sancağına Bu sancak, Dalgalandıkça sen hürsün. Bu sancak düşerse; Rezil olur sürünürsün. İşte günümüzde nicedir örnekleri Avrupa kışkırtıyor kuduz köpekleri Katlettiler zulm ettiler Binlerce Türk Müslüman milleti, Kopukluğun bedeli bu kadar hafif değil; Sonra rezil olursun rezil. Tek çare birlik olmak Sarılmak bayrağına. Sahip çık sahip Türk İslam sancağına. Bu sancak dalgalandıkça sen hürsün, Bu sancak düşerse Rezil olur sürünürsün. Biz anlatmaktan usandık Siz dinlemekten. Bu duyarsızlık,bu ilgisizlik Bıkkınlık neden. Kimisi diskoda, kimisi cazda sazda. Çamur atıyorlar olanlara niyazda. Böyle giderse kalırsın bak ayazda. Kopukluğun bedeli bu kadar hafif değil Sonra rezil olursun rezil. Tek çare birlik olmak sarılmak bayrağına Sahip çıkmak her yerde Türk İslam sancağına. Bu sancak dalgalandıkça sen hürsün Bu sancak düşerse; Rezil olur sürünürsün. Biz zaten hazırız, Bu kutlu yolda ölmeye. Biz ölmeden geçit yok, Her türlü emperyalizme. Ha! … Dersenki sen yoksun,ne olacak halimiz. İşte ozaman kalmayacak Çaresizlikten mecaliniz. Boyun eğip diz çökeceksiniz itlere Anlayıp hatanızı Katılmak isteyeceksiniz şehitlere. Dilerizki milletimiz görmesin bu günleri. Uyansın artık görsün Geç kalmadan gerçekleri. Tek çare bir olmak,bütün olmak Sahip çıkmak bayrağına. Bu sancak dalgalandıkça sen hürsün Bu sancak düşerse; Rezil olur sürünürsün. Avrupalı ne diyor Yoktur Müslümanın Türk’ün burada yeri. Türk’ler Müslümanlar bir derya,bir insan seli. Tek eksikleri birlik Engelliyor zaferini. Kopukluğun bedeli bu kadar hafif değil, Sonra rezil olursun rezil. Tek çare birlik olmak Sarılmak bayrağına. Sahip çık sahip Türk İslam sancağına Bu sancak dalgalandıkça sen hürsün, Bu sancak düşerse; Rezil olur sürünürsün… |
|
Erdinç Sert |
Tek çare bir olmak
Sürünürsün…. Biz söyledik yıllarca haykırdık;Sizler dinlediniz. Çobanın çaldığı kavalı Sürünün dinlediği gibi. Sürü otlarken,yanık yanık çalan Kavalı dinlediği gibi. Vakit daraldı artık Bak almaz isen tedbir Kurtaramaz sonra seni Hiçbir tedbir… Sonra ah! .. çekmek fayda etmez Gardaşım. Kopukluğun bedeli Bu kadar hafif değil. Sonra Rezil olursun rezil. Tek çare birlik olmak Sarılmak bayrağına Sahip çık sahip Türk İslam sancağına Bu sancak, Dalgalandıkça sen hürsün. Bu sancak düşerse; Rezil olur sürünürsün. İşte günümüzde nicedir örnekleri Avrupa kışkırtıyor kuduz köpekleri Katlettiler zulm ettiler Binlerce Türk Müslüman milleti, Kopukluğun bedeli bu kadar hafif değil; Sonra rezil olursun rezil. Tek çare birlik olmak Sarılmak bayrağına. Sahip çık sahip Türk İslam sancağına. Bu sancak dalgalandıkça sen hürsün, Bu sancak düşerse Rezil olur sürünürsün. Biz anlatmaktan usandık Siz dinlemekten. Bu duyarsızlık,bu ilgisizlik Bıkkınlık neden. Kimisi diskoda, kimisi cazda sazda. Çamur atıyorlar olanlara niyazda. Böyle giderse kalırsın bak ayazda. Kopukluğun bedeli bu kadar hafif değil Sonra rezil olursun rezil. Tek çare birlik olmak sarılmak bayrağına Sahip çıkmak her yerde Türk İslam sancağına. Bu sancak dalgalandıkça sen hürsün Bu sancak düşerse; Rezil olur sürünürsün. Biz zaten hazırız, Bu kutlu yolda ölmeye. Biz ölmeden geçit yok, Her türlü emperyalizme. Ha! … Dersenki sen yoksun,ne olacak halimiz. İşte ozaman kalmayacak Çaresizlikten mecaliniz. Boyun eğip diz çökeceksiniz itlere Anlayıp hatanızı Katılmak isteyeceksiniz şehitlere. Dilerizki milletimiz görmesin bu günleri. Uyansın artık görsün Geç kalmadan gerçekleri. Tek çare bir olmak,bütün olmak Sahip çıkmak bayrağına. Bu sancak dalgalandıkça sen hürsün Bu sancak düşerse; Rezil olur sürünürsün. Avrupalı ne diyor Yoktur Müslümanın Türk’ün burada yeri. Türk’ler Müslümanlar bir derya,bir insan seli. Tek eksikleri birlik Engelliyor zaferini. Kopukluğun bedeli bu kadar hafif değil, Sonra rezil olursun rezil. Tek çare birlik olmak Sarılmak bayrağına. Sahip çık sahip Türk İslam sancağına Bu sancak dalgalandıkça sen hürsün, Bu sancak düşerse; Rezil olur sürünürsün… |
Erdinç Sert |
Rüzgarı Şehidimdir Ey it soyu! ...Sen vatan nedir bilirmisin? . İndirdiğin bayrağın, Rüzgarı şehidimdir. Bastığın her karış toprak, Ebedi cehennemindir. Attığınız kurşunlar, Hız verir bu millete. Bu bayrak düşermi sandın, Dalgalanır hep ebediyete. Kan kırmızı al bayrağım, Türklüğüm,şehidim,şanım Uyan ey milletim uyan Geldi diriliş zamanın. |
Erdinç Sert |
Her Düşün Ardından... Kimbilir, Pembe düşlerimin Ak güvercinleri, Gün olur gelir… Beklide… Düş bildiklerim, Özlediklerim, Beklediklerim, Öldü dediklerim, Hepsi birden dirilir. Her düşün ardından, Bir boşluğa düşer yüreğim. Bazen, Bir kartal kadar cesur, Bazen, Bir seçe kadar ürkeğim. Ben kimim? ... Ben demokrasiyim, Ben cumhuriyetim. Ben özgür, Ben büyük, Ben bölünemez Türk milletiyim…. |
Erdinç Sert |
Hani Vatan
Hani Vatan Asırlardır gölgesinde yaşadığım bayrağımOnca şehitlerimin emenetidin sen bana. Asırlardır Türk’ün dediğim toprağım Hani vatan.... Türk’tük Müslüman’dık şimdi bize ne oldu Ne Türk kaldı ne İslam,Anadolu’da kayboldu Bayrağım düştü, piç vezir; bu millet rezil oldu Hani vatan… Peygamberler ocağımda kurdular cadı kazanı Meğer neymiş bu ocak,haini düzen bozanı, Hain bellediler bayrağıma kanıyla önce vatan yazanı Hani vatan… Şehit oldular nice evlatlarımız dağlarda it peşinde, Ne buldunuz İmralı köpeğinin geçmişinde. Ulusa sesleniş yapacakmış ağustosun onbeşinde Hani vatan… Tc. Kürt devleti diyorlar,TÜRKİYE CUMHURİYETİNE Ulan bir senmi varsın,ne olmuş diğer Tc.Zürriyetine Lazına, Gürcüsüne,SENİN DEYİMİNLE MOZAĞİYİNE Hani vatan… Askere övgüyü neden suç bildiniz Hain dediniz darbeci dediniz bir kalemde sildiniz Vatan için ölene yan gelip yattı dediniz Hani vatan…. Vura vura meclisime girdiler Demokrasi adınamı şehitlerime sövdüler Her şehit verişimde davul zurna çaldılar Hani vatan… Şimdi açılım diyorsun,dağdakine iş Bu milletin aç iken, üstelik af; bu nasıl iş. Hain olmak lazımmış demekki,boşuna serzeniş. Hani vatan |
Erdinç Sert |
nE mUTLU tÜRK'ÜM dİYENE
nE mUTLU tÜRK'ÜM dİYENE Ey Mehmet’im…Ey şehidim… Ey sırtından vurulan yiğit. Namert kurşunlarının bile, Yakmadığı canına; Bu zulmü,acıyı veren kim? ... Önce vatan deyip, Düştüğün toprağına, Yatma kalk, Haram diyen kim? … Göz kırpmadan, Gittiğin ölümü, Bir hiç bilip kanan kim? ... Vatanı kutsal bilen, Bayrak bayrak göğe eren, Ölüme hak yol diyen, Toprağına yüz süren kim? ... Ey şehit’im… Sana kurşun sıkan eller, Ağalar,paşalar,beyler, Bozulacakmış artık ezber, Bu vatanın sahibi kim? ... Bak adını unuttular, Şehit’im kelle oldu, Şehit’ime kelle diyen, Hainlere kucak açan, Dağdan inen çapulcuyla, Halaylarda duran kim? ... Sözde barış elçileri, Vurup vurup indiler, Şehitlerimin üzerlerine, Basa basa girdiler. Kahrolası bu oyuna, Düşen gafil,erkan kim? ... Vatan millet adına, Vatanını satan kim? ... Kelle ile ölçmeye Kalktınız, Bu vatanın değerini, Şunu asla unutmayın. Bozamıyacaksınız, Yüce ‘’NE MUTLU TÜRK’ÜM DİYENE’’ |
Erdinç Sert |
Şehitler ordusu...
Nice Kahpe oyunlar. Her defasında bilendik. Biz Nice çileler çektik, Nice şehitler verdik, İçimize hapsettik acılarımızı. Kahpe kurşunlarına Hedef olduk pusularda. Hainler meclisimde; Haince gülümsemelerle Yalanladılar Hep kahpe tuzaklarını. Hain olamaz milletimin Vekilleri. Bu şerefsizler Temsil edemezler benim Milletimi. Kurulsun dar ağaçları Koparılsın kelleler. Daha ne bekliyorsunuz, Şehitler ordusu hazır, Başbuğundan emir bekler. |
Erdinç Sert |
Her şeyin bir sonu var
Kahpelik senin, aklını başına takın. Görelim sonunuz ne olacak bakalın Dökülen bu kanlar yanınıza kalmaz. Türk’ün vatanında ermeni çeteleri Vuruyorlar sözde kürt kardeşlerini Sırtlanlar yesin kokuşmuş leşlerini Masumların beduası yanınıza kalmaz. Türk’e rağmen kürd’e devlet adına Pusularla eriyorlar sanki muradlarına Nasılda kıyıyorlar bu vatan evlatlatına, Attığınız kurşunlar yanınıza kalmaz. Sizlerle hesaplaşmaktır Yansada yıkılsada bu yolda tahtım O paçavralar vatanımda bayrak olmaz. Sabrımızı deneyip Suskunluğumuz,değil korkumuz aldanma. Sindiremezsiniz bu milleti yakıp yıkmakla Her şeyin bir sonu var yanınıza kalmaz. |
Erdinç Sert |
Bayrak Hürriyet Güneş'imdir.
Bayrak,Türk’lük için yarışımdır Bayrak; hürriyetim.bayrak destanım Bayrak,kardeşlikte yarışımdır. Bayrak en kutsal emanetim Bayrak,ölümüne sevdiğim Bayrak,düşünmeden öldüğüm Namusum, şerefimdir. Bayrak,al renkli kan kırmızı Bayrak şehitler kanından kıpkırmızı Bayrak,okyanuslarda çırpınışım Bayrak,dünyaya haykırışımdır. Bayrak,yoluna baş koyduğum Bayrak,Allah’ına kurban olduğum Bayrak, sonsuza dek tek tuğ’um Bayrak hürriyet güneşimdir. Bayrak,uğruna can verdiğim Bayrak,nice şehitlerini gördüğüm Bayrak,nice hainlerini gömdüğüm Bayrak,varlığımdır canımdır. Türkiye’m Anadolu toprağı Silkeleme düşmez tek bir yaprağı Gücü yetmez kimsenin,indirmeye bu bayrağı. Bayrak,şerefimdir şanımdır |
Erdinç Sert |
Katil PKK!
Katil PKK!
Alçak saldırının bulanık suyunda ava çıkanların üstüne dün bomba gibi bir haber düştü.
“Öcalan’ın Sesi” olarak nam salan haber ajansı Tokat’taki saldırıyı PKK’nın üstlendiğini açıkladı.
Ne olacak şimdi?
Bölücü cinayet örgütü bu gerçeği günlerce gizledi. Çünkü...
Toplumdaki güven duygusunu yerle bir etmek için gece gündüz fitne üretenler var.
Ortalığın bulanık kalması, beşinci kol faaliyeti yapan bu gaflet ve menfaat erbabının işlerini kolaylaştıracaktı.
Ama bir arıza oldu, karartmanın uzamaması hem bu psikolojik zehirleme tertibinin etkisini azalttı hem de tuzağa alet olanların iyot gibi açığa çıkmasına sebep oldu.
İnternete halktan yansıyan tepkiler saldırının yerini ve zamanlamasını “ilginç” bularak provokasyon yorumu yapan ve buradan da Ergenekon bağlantısı imaları ortaya atan iktidar assolistlerine ağır eleştiriler yöneltiyordu.
AKP’li Hüseyin Çelik’in şu sözleri unutulmadı: “Bekçi akıllıysa mahallede hırsızların kol gezdiğini yayması, hatta arada bir-iki kapıyı kendisinin yoklaması lâzım. İşte Ergenekon budur!..”
Hüseyin Çelik iki gün önce de Tokat’ın bir zamanlar Ergenekon’un üssü olduğunu öne sürüp 1993 yılında Bingöl’de 33 erin şehit edildiği vahşetle benzerlik kurmuştur.
Tokat’la ilgili bir bildiği mi var?
Haydi ondan vazgeçtik, Bingöl olayında Ergenekon savcılarının ulaşamadığı delilleri o mu ele geçirdi?
Devlet adamı bir yana standart siyasetçi bile böyle şeyler söylemez.
Halkın kafasını karıştıran sürece iktidarın hemen tüm sözcüleri katılmıştır.
Cumhurbaşkanı Gül dün dikkate değer bir çağrı yaptı.
“Gün birlik ve dayanışma günüdür. Teröre karşı hep beraber mücadele etme günüdür. Onun için herkesin buna dikkat etmesi gerekiyor” dedi.
Gül’ün tarifindeki “herkes”in içine Başbakan dahil AKP kurmayları da mutlaka giriyor olmalıdır.
Hatta listenin en başına!
Eksen kayması yoktu hani!
Başbakan’ın İsrail’e yönelttiği tehdit sözleri sağlık işareti değil.
Davos’taki “one minute” çıkışına rahmet okutacak bir hamle söz konusu.
Mısırlı bir gazeteciye mülakat verirken, İran’a keşif operasyonları yapan İsrail uçaklarının Türk hava sahasını ihlâl ettiği haberinin ne derece gerçek olduğu sorusuna muhatap oluyor Başbakan Erdoğan.
Bu soruyu “hiç böyle bir şey olmadı” diyerek yalanlıyor.
Ama orada durmuyor, adeta soruyu fırsat sayarak devam ediyor:
“Böyle bir şey olması halinde çok ciddi sonuçları olur. İsrail bizden depreme benzer bir yanıt alır!”
Türk dış politikasının geleneğinde varsayım üstüne kurulu tehdit yoktur. Bu siyaset, Arap ülkelerine özgü bir tarzdır.
Olaylar, geleneğimizi çiğneyecek ve halkın dikkatini dışarı çevirmeye Başbakan’ı mecbur edecek kadar kötüye mi gitti?