11 Aralık 2009 Cuma

Katil PKK!

Yazara ulaşmak için : gmengi@gazetevatan.com
Katil PKK!

Alçak saldırının bulanık suyunda ava çıkanların üstüne dün bomba gibi bir haber düştü.

“Öcalan’ın Sesi” olarak nam salan haber ajansı Tokat’taki saldırıyı PKK’nın üstlendiğini açıkladı.

Ne olacak şimdi?

Bölücü cinayet örgütü bu gerçeği günlerce gizledi. Çünkü...

Toplumdaki güven duygusunu yerle bir etmek için gece gündüz fitne üretenler var.

Ortalığın bulanık kalması, beşinci kol faaliyeti yapan bu gaflet ve menfaat erbabının işlerini kolaylaştıracaktı.

Ama bir arıza oldu, karartmanın uzamaması hem bu psikolojik zehirleme tertibinin etkisini azalttı hem de tuzağa alet olanların iyot gibi açığa çıkmasına sebep oldu.

İnternete halktan yansıyan tepkiler saldırının yerini ve zamanlamasını “ilginç” bularak provokasyon yorumu yapan ve buradan da Ergenekon bağlantısı imaları ortaya atan iktidar assolistlerine ağır eleştiriler yöneltiyordu.

AKP’li Hüseyin Çelik’in şu sözleri unutulmadı: “Bekçi akıllıysa mahallede hırsızların kol gezdiğini yayması, hatta arada bir-iki kapıyı kendisinin yoklaması lâzım. İşte Ergenekon budur!..”

Hüseyin Çelik iki gün önce de Tokat’ın bir zamanlar Ergenekon’un üssü olduğunu öne sürüp 1993 yılında Bingöl’de 33 erin şehit edildiği vahşetle benzerlik kurmuştur.

Tokat’la ilgili bir bildiği mi var?

Haydi ondan vazgeçtik, Bingöl olayında Ergenekon savcılarının ulaşamadığı delilleri o mu ele geçirdi?

Devlet adamı bir yana standart siyasetçi bile böyle şeyler söylemez.

Halkın kafasını karıştıran sürece iktidarın hemen tüm sözcüleri katılmıştır.

Cumhurbaşkanı Gül dün dikkate değer bir çağrı yaptı.

“Gün birlik ve dayanışma günüdür. Teröre karşı hep beraber mücadele etme günüdür. Onun için herkesin buna dikkat etmesi gerekiyor” dedi.

Gül’ün tarifindeki “herkes”in içine Başbakan dahil AKP kurmayları da mutlaka giriyor olmalıdır.

Hatta listenin en başına!

*****


Eksen kayması yoktu hani!

Başbakan’ın İsrail’e yönelttiği tehdit sözleri sağlık işareti değil.

Davos’taki “one minute” çıkışına rahmet okutacak bir hamle söz konusu.

Mısırlı bir gazeteciye mülakat verirken, İran’a keşif operasyonları yapan İsrail uçaklarının Türk hava sahasını ihlâl ettiği haberinin ne derece gerçek olduğu sorusuna muhatap oluyor Başbakan Erdoğan.

Bu soruyu “hiç böyle bir şey olmadı” diyerek yalanlıyor.

Ama orada durmuyor, adeta soruyu fırsat sayarak devam ediyor:

“Böyle bir şey olması halinde çok ciddi sonuçları olur. İsrail bizden depreme benzer bir yanıt alır!”

Türk dış politikasının geleneğinde varsayım üstüne kurulu tehdit yoktur. Bu siyaset, Arap ülkelerine özgü bir tarzdır.

Olaylar, geleneğimizi çiğneyecek ve halkın dikkatini dışarı çevirmeye Başbakan’ı mecbur edecek kadar kötüye mi gitti?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.