| ||
PKK'NIN OLDUĞU MECLİSTE GİZLİ OTURUM MU OLUR?AKP iktidarı, 'Kürt açılımı' adı altında bir ihanet başlangıcı yaptı. Bu açılımın içeriğini ise DTP'nin (PKK) talepleri doldurmaktadır. AKP bu açılımla ilgili daha bir tane somut bir ifadede bulunmuş değildir. AKP 'mutlaka gerçekleşecek' ifadesini bir papağan edasında tekrarlarken, nelerin olması gerektiğini PKK'lı yetkililer söylemektedir. AKP'nin bu sözde "Kürt açılımı" çerçevesinde somut olamayışı ve sürekli birşeyleri gizlemeye çalışması ise en net görülen siyasi profil olmaktadır. Bunun en bariz örneği de Ekim'de Meclis'in açılmasıyla birlikte Genel Kurul'da 'Kürt açılımı' için 'gizli oturum' yapılması görüşünü ortaya atmaları olmuştur. Niçin gizli oturum yapılma ihtiyacı hissedilmektedir? Türk milletinden neler saklanmaktadır? Madem Türk milletinin canını yakan terörün bitmesi için Kürt açılımı başlattınız, konuşulanları neden Türk milletinden gizleme çabası vermektesiniz? PKK'nın temsilcilerinin de olduğu mecliste "gizli oturum" diye bir tabirin artık geçerli olduğunu düşünmek ne kadar sağlıklı bir düşüncedir. Gizli oturum isteyenler, muhakkak Türk milletinden birşeyleri saklamak için istemektedir. Milletten saklayacak birşeyleri olmayanlar, sadece meclis Tv'yi değil, tüm televizyon kanallarını davet eder ve milletin hakemliğinde, olanları ve yaşanacakları konuşur. PKK'nın olduğu mecliste konuşulanları Kandil ve İmralı duyacak ama sözde iyiliğini düşünülen Türk milleti görüşmelerden bihaber olacak� AKP aklınca kendini kurnaz ve zeki sanmaktadır. AKP'nin çekindiği bir şey yoksa "Kürt açılımını" niçin somut bir hale getirmiyor ve gizli oturumlarla, kapalı kapılar ardında çözüm arama yoluna gidiyor. AKP açılım alanı açtı, PKK bu alanı talepleri ile şekillendirmektedir. Bu sürecin özeti budur. AKP iktidarı, MHP Lideri Devlet Bahçeli ve kadrolarını bir aşabilse kendileri adına herşey kolay olacak ama karşılarında aşılmaz milli bir set oluşmuştur. İşte bu yüzden kıvranıyorlar, saldırgan bir üslup takınıyorlar. Türk milletini aldatıcı açıklamalar yapıyorlar. Türk milletinin duygu ve düşüncelerine tercüman olan MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin "Kapalı kapılar arkasında İmralı ve Kandil'deki çetelerle dolaylı temas kanalları kuranların kendilerini temize çıkarmak için sloganlar arkasında sahte hamaset yapmaları gerçek niyet ve hüviyetlerini saklayamayacaktır. Gerçekleri Türk milletinden gizlemek için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin bu konuya gizli oturumda ele almasını isteyenlerin neden utandıklarını Türk milleti çok iyi değerlendirecektir. AKP'nin Meclis'in kapalı oturum yapmasındaki ısrarını sürdürmesi halinde, oturum sonrası ne cereyan ettiğini Türk milletine bizzat açıklayacağımızı şimdiden ilan ediyorum. TBMM İç Tüzüğünde bu konuda yer alan hükümlere rağmen Türkiye'nin bölünmesi projesine ilişkin tartışmaların devlet sırrı olarak görülmesi mümkün değildir." sözlerinden sonra, AKP'li yetkililerin yapmış olduğu açıklamalar, AKP'nin nasıl zor bir durumda olduğunu göstermektedir. Hükümet Sözcüsü Cemil Çiçek'in "Milletten gizleyecek bir şeyimiz yok. Gerekirse oturumu açık da yaparız." sözü de buna örnektir. Türk milletinden gizleyeceklerin yoksa niye 'gizli oturum' yapma peşinde olduklarını da Cemil Çiçek açıklamak zorundadır. MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin, "Kapalı oturumda konuşulanları dışarıda açıklarız." açıklamasından sonra Cemil Çiçek'in kapalı oturumdaki tartışmaların 10 yıl yayınlanmama gibi bir şartı olduğunu hatırlatırken, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin'in "Kapalı oturuma katılacakların nasıl davranacakları hususu İçtüzük'ün 70. maddesinde düzenlenmiştir." hatırlatması da halen gizli oturum peşinde olduklarını göstermektedir. PKK'nın temsilcisi DTP'yi mecliste korumak için hukuku her türlü esneten ve kanunlarla oynayan AKP iktidarı, MHP'nin milli duruşunu engellemek için de hemen kanunları, tüzükleri kamuoyuna hatırlatarak destek bulmaya, tehdit etmeye çalışmaktadır. Gizli yahut açık oturum yapsa da, yapmasa da AKP'nin varoluş felsefesi ortadadır. AKP zaten Kürt açılımını iktidara geldiği 3 Kasım 2002 tarihinden itibaren başlatmıştır. Bu konuda attığı yüzlerce adım vardır. Ne yaptığı da, ne yapacağı da ortadadır. |
1 Ekim 2009 Perşembe
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.