Fransa’nın, uydu üzerinden tüm dünyaya yayın yapan haber kanalı France 24’te, iktidarın barışı sağlama girişimleri konusunda bir değerlendirme yer aldı
Fransızların İngilizce de yayın yapan haber kanalı France 24 Abullah Öcalan’ın açıklama yapmak için 15 Ağustos tarihini tesadüfen seçmediğini belirtti.
Televizyon kanalının demokratik açılımla ilgili haberinde, Cumartesi beklenen ancak gerçekleşmeyen İmralı açıklamasının gelecek Çarşamba gününe ertelendiğine ilişkin son bilgi yer almadı. Ancak Türkiye’de yaşanan atmosferle ilgili ilginç değerlendirmelerde bulunuldu. France 24’te Guillaume Loiret imzalı değerlendirmenin başlığı “Türkiye’nin Kürtleri PKK’nın Yıldönümünde Hamle Ümit Ediyorlar” şeklinde atıldı.
Dünya çapında Kürtlerin, Kürt hareketi liderinin Ankara’ya bir barış planı önermesinden dolayı PKK silahlı mücadelesinin 25’inci yılını “kutladıkları” belirtilen değerlendirmede, “Kürt toplumunda tüm gözler, Cumartesi günü Marmara denizindeki küçük İmralı adasına dönecek. Normalde uzak ve bilinmeyenin ortasındaki bu kurak ada kimsenin dikkatini çekmiyor, ancak orası, son on yılda yüksek güvenlikli bir hapishanede tutulan Kürdistan İşçi Partisi’nin (PKK) lideri Abdullah Öcalan’ın bulunduğu yer. Ağustos’un 15’inde Öcalan Türk devletiyle Kürtler arasında barış ve uzlaşmaya ilişkin yol haritasını ilk kez ortaya koyacak” denildi.
Televizyon, “5 Ağustos’ta Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, iki yıldan bu yana ilk kez, Türkiye’nin ana Kürt partisi Demokratik Toplum Partisi’nin Genel Başkanı Ahmet Türk’le görüşmeye razı oldu” ifadesini kullandı.
-“15 AĞUSTOS TESADÜFEN SEÇİLMEDİ”-
Fransız televizyonu değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Abdullah Öcalan 15 Ağustos tarihini tesadüfen seçmedi. Kürtler bu günü Türkiye’ye karşı silahlı mücadelelerinin 25’inci yılının başlangıcı olarak belirtiyor. 1984’te PKK militanları Eruh ve Şemdinli’de Türk askeri tesislerine saldırmıştı. En az 45 bin kişi 25 yılda çatışmalarda öldürüldü.
Tarihi gün Mehmet Ülker’in hafızasına kazınmış durumda. Paris’teki Kürt Kültür Merkezi’nin başkanı olan Ülker Türk televizyonunda saldırı haberini işittiğinde duyduğu gururu hatırlıyor. Mehmet Ülker bugün anavatanından uzakta yaşıyor. Mehmet Ülker 12 Eylül 1980’de meydana gelen askeri darbeyi izleyen dönemde Türkiye’den zorla çıkarıldı. Kürt militanlar üzerindeki sıkı önlemler askeri yönetim altında artmıştı. Ülker, “Dil, müzik ve Kürt kültürü Türkiye’de yasaklanmıştı, 15 Ağustos’ta Türkiye ve sürgünde yaşayan binlerce diğer Kürt gibi gurur ve mutluluk duydum” dedi.
Ülker PKK’yla yakınlığı olduğunu da kabul etti. O Ankara’nın Kürt nüfusunu ve Türk bölgesinde otonom bir Kürdistan rüyasını tanımasını istediğini söylüyor. Paris’teki Kürtler sık sık kültür merkezinde toplanıyorlar. Salonlardan birinde oturuyor ve bir bardak çay eşliğinde ana vatanlarından gelen haberleri dinliyorlar. Bir bölümü buraya kültürleriyle yeniden bağlantı kurmak için, Kürtçe günlük Politika gazetesinin haberlerini okumaya ya da Kürt müzik kanalı MMC’deki video klipleri izlemeye geliyorlar.”
1976’da Ankara’da küçük bir gruplaşma halindeyken 1978 yılından itibaren Hilvan-Siverek civarında kimi aşiretlerle kendisi dışındaki solcuları ve Kürtleri hedef alan eylemlerle sesini duyurdu.
O dönemde Apocular olarak bilinen ve Siverek’teki Bucak aşiretine karşı silahlı eylemlerde militanların ayaklarına giydiği ayakkabılar nedeniyle “Mekaplılar” diye adlandırılan terörist grup, 17 Kasım 1979’da PKK ismiyle partileşti.
12 Eylül döneminde açılan davanın iddianamesinde 12 Eylül 1980’e kadar 213’ü sivil 243 kişiyi öldürdüğü belirtilen PKK örgütü, bu dönemde yakalanmayan kadrolarını Filistin, Lübnan ve Suriye’ye çeken ve daha sonra Kuzey Irak’ta üslenen PKK, ilk büyük eylemini 15 Şubat 1984’de yaptı.
Siirt’in Eruh ve Hakkari’nin Şemdinli ilçesini basan teröristler, karakollara ve askeri lojmanlara saldırdılar. Her iki ilçeyi bir süre kontrol altında tutan örgüt militanları, ilçe meydanından ve cami minaresinden bir süre propaganda yaptı ve daha sonra da Kuzey Irak’a döndükleri bildirildi.
Sadece Eruh’ta 1 askerin şehit düştüğü olay, ölü sayısının az olmasına da bakılarak ilk anda çok önemsenmedi. Son birkaç yıldır zaman zaman ve yer yer görülen vur-kaç eylemlerinden biri sanıldı. PKK sonraki her 15 Ağustos’u önceleri “ilk kurşun günü” sonra da “Diriliş Bayramı” olarak yeni eylemlerle kutlama kararı aldı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.