Daha doğrusu, kolay imiş gibi gösterip, iktidarı mindere çekmeye çalışıyorlar.
“Gözüken odur ki, şu ana dek ortaya somut öneriler koyacak ve bu önerilerin siyasi risklerini yüklenecek bir irade çıkmadı. Bu iradeyi, görev tarifi gereği Başbakan’ın göstermesi gerekiyor.
Bunun için de cesarete ihtiyaç var!
O yoksa, işte böyle ortada top çevirirsin!
Başbakan’a açık çağrımdır. Kürt açılımı Kürtler muhatap alınmadan bir yere gitmez. Tamam, PKK ile görüşmüyorsun, hazırla somut programını, al demokratik kurallara uygun olarak seçilmiş DTP’yi karşına, diyaloğu başlat! Gerisi zaten kendiliğinden gelir!”
Cüneyt Ülsever, Hürriyet’teki köşesinde yazıyor bunları...
Yapay bir “Kürt sorunu” yaratıp, “Bu sorunu çöz” diye devlete dayatanların hemen hepsi aşağı yukarı aynı şeyleri söylüyor.
Sanki bir merkezden kurgulanıyor, bir merkezden yönetiliyorlar.
Asıl örgüt, çete ya da şebeke bu mu yoksa?
Meğer Türkiye’de ne çok Kürtçü varmış!
*
SAYIN Başbakan’ın, çok iyi hazırlanmış somut ve kapsamlı bir programla, DTP’yi meşru bir muhatap olarak karşısına aldığını varsayalım.
DTP’lilerin önyargılarını nasıl değiştirecek?
İmralı sürüngeni Apo’nun sözde yol haritasını masaya koyarlarsa ne yapacak?
Ya da Apo’nun muhatap alınmasında ısrar ederlerse?
Daha elim ve daha vahim olanı, sadece DTP’liler değil, AKP içinde de Apo’nun muhatap alınmasını isteyenler var.
Sanıyor musunuz ki iddia edildiği gibi Kürt kimliğini tanımakla veya Kürtlere kültürel haklar vermekle sorun bitecek?
DTP, özerk Kürdistan isteyecek.
Kürtçenin ikinci resmi dil olmasını talep edecek.
“Genel af çıkarılsın ve Öcalan serbest bırakılsın” diyecek.
Bunları kabul etmek mümkün mü?
Muhatap alacağınız parti, “Yerel seçimde Kürdistan’ın sınırlarını çizdik” ve “Abdullah Öcalan önderimizdir” diyen partidir.
Böyle bir parti ile Türkiye’nin kaderini mi masaya yatıracaksınız?
*
“Kürt açılımı”nı yorumlayan İngiliz The Guardian gazetesi, “Atatürk’ün mirasına en büyük darbe vurulabilir” diyor.
Nedir Atatürk’ün mirası?
Sınırları Lozan’la belirlenen Türkiye Cumhuriyeti’nin devleti ve milleti ile bölünmez bütünlüğü...
Lozan Antlaşması’ndan 86 yıl sonra Atatürk’ün bu mirasına ihanet ve veda mı edeceğiz?
Sırf Apo, DTP ve ağız birliği eden medyanın büyük bölümü öyle istiyor diye...
Talimatları Apo’dan alan DTP, böyle bir ihanet projesi dayatıyor.
Projeyi kabul edip, ihanete ortak olacak mıyız?
İhanet için mi, mangal gibi yürek gerekiyor?
SIRRI YÜKSEL CEBECİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Not: Yalnızca bu blogun üyesi yorum gönderebilir.